Bu Yazıyı Sesli Dinleyin
Yatırımcılar, Wall Street’i alt edebilecek bir yapay zeka (AI) oluşturmanın peşindeler. Bu amaçla, Voleon Group gibi birçok firma, AI ile finans piyasalarını yönlendirmeye çalışıyor. Ancak, şu ana kadar teknoloji, yatırım dünyasını tam anlamıyla değiştirmekte zorlanıyor.
Yapay Zeka ve Finans
Voleon Group, bu alanda önde gelen isimlerden biri olarak kabul edilirken, 5 milyar dolarlık varlığa sahip bir hedge fonu olarak faaliyet gösteriyor. Ancak, bu teknolojinin finans dünyasında tam olarak işe yarayıp yaramadığı sorusu hala yanıtlanmamış gibi görünüyor. AI tabanlı sistemler, gürültülü piyasalardan ve değişken trendlerden kaynaklanan karmaşıklıkları çözmekte zorlanabilir. Ayrıca, finans sektörü, diğer sektörlerde olduğu gibi geniş veri kümelerine sahip değildir.
Yapay Zeka ile Başarı ve Sorunlar
Eurekahedge tarafından izlenen 12 AI tabanlı fon, son beş yılda genel hedge fon endeksine kıyasla yaklaşık% 14 puan geride kaldı. Plexus Investments tarafından yapılan bir araştırmaya göre ise bu fonların yalnızca% 45’i kendi belirledikleri ölçütleri aşmayı başardı. Bu sonuçlar, AI’nin finans dünyasını hızla alt üst edemediğini gösteriyor.
Ancak, AI savunucuları sadece pazarı alt etmek değil, bir avantaj elde etmek istediklerini belirtiyorlar. Finans dünyasında, sadece% 50’nin üzerinde bir başarı elde etmek bile büyük kazançlar sağlayabilir.
Yapay Zekanın Gücü ve Zorlukları
Bu umutlar genellikle makine öğrenmeye dayanıyor. Jason Hsu, geleneksel bir yatırımcıydı ve AI’nin potansiyelini keşfettiğinde yaklaşık 17 milyar doları yöneten Rayliant Global Advisors adlı bir şirket kurdu. AI tabanlı algoritmaları kullanarak 200 sinyali işliyorlar. Ancak, AI’nin finans dünyasını tam anlamıyla değiştirmesi beklenirken, pandemi gibi beklenmeyen olaylar nedeniyle bazı sorunlar yaşanmıştır.
Finans dünyası, uzun vadeli yatırımlar için yeterince veriye sahip olmadığından, AI uygulamalarını sınırlayabilir. Geleneksel quant stratejileri, hisse senetlerinin aylık veya üç aylık fiyat hareketlerini izlemek için kullanılırken, bu yaklaşım günlük veya dakika bazlı verilerde görülen gürültüyü elemek için kullanılır. Ancak bu, çok uzun süreli faaliyet gösteren şirketlerin bile yetersiz veriye sahip olacağı anlamına gelir, bu da AI’nin etkili bir şekilde kullanılmasını engeller.
Sonuç: Yapay Zeka ve Finansın Geleceği
Yapay zekanın finans dünyasında tam olarak nasıl kullanılacağı konusu hala tartışmalıdır. Ayrıca, açıklanabilirlik sorunu gibi önemli zorluklar da mevcuttur. Yatırımcılar, Yapay zekanın neden belirli kararları aldığını anlamak istediklerinde, bu sorulara tatmin edici cevaplar alamayabilirler. Bu nedenle, finans dünyasındaki AI kullanımı ilerlemeye devam ederken, bu teknolojinin tam anlamıyla finans piyasalarını nasıl dönüştüreceği konusundaki belirsizlik devam ediyor.