Bu Yazıyı Sesli Dinleyin
ABD’de 2023 mali yılı bütçe açığı, önceki yıla göre yüzde 100’den fazla artarak 2,02 trilyon dolara ulaştı. Bu, 2021’deki COVID-19 salgınının neden olduğu 2,78 trilyon dolarlık açıktan bu yana en yüksek seviye.
Bütçe açığındaki artışın en önemli nedenleri arasında, enflasyonun neden olduğu vergi gelirlerindeki düşüş, sosyal güvenlik ve Medicare gibi zorunlu harcamaların artması ve Federal Rezerv’in faiz artırımlarının etkisi yer alıyor.
Enflasyon
Enflasyon, bütçe açığına iki şekilde katkıda bulunuyor. Birincisi, enflasyon nedeniyle vergi gelirleri azalıyor. Enflasyon, vergi gelirlerini iki şekilde etkiliyor:
- Enflasyonun neden olduğu gelir kayıpları, vergi tabanını daraltıyor.
- Enflasyonun neden olduğu harcama artışları, vergi matrahını yükseltiyor.
İkincisi, enflasyon nedeniyle zorunlu harcamalar artıyor. Enflasyon, sosyal güvenlik ve Medicare gibi zorunlu harcamaların maliyetlerini artırıyor.
Faiz Artırımları
Federal Rezerv’in faiz artırımlarının da bütçe açığını artırması bekleniyor. Bunun nedeni, faiz artırımlarının Hazine’nin ihraç ettiği tahvillerin getirilerini artırması. Tahvillerin getirilerinin artması, hükümetin borçlanma maliyetlerini artırarak bütçe açığını büyütüyor.
Yatırımcıların Uyarıları
ABD’nin önde gelen yatırımcıları, bütçe açığının artmasının ABD ekonomisi için risk oluşturduğu konusunda uyarılarda bulunuyor. JPMorgan Chase CEO’su Jamie Dimon, “Mali harcamalar barış zamanında hiç olmadığı kadar fazla ve merkez bankaları ile hükümetlerin tüm bunları yönetebileceğine dair her şeye gücü yeten bir his var” dedi. Bridgewater Associates CEO’su Ray Dalio da, “Kamu borcunun ekonomi üzerinde büyük bir yuhalama olduğuna işaret etti.
Sonuç
ABD’de bütçe açığı, resesyon riskini artıran önemli bir faktör olarak görülüyor. Bütçe açığının artmasının, hükümetin daha fazla borçlanmaya zorlanması ve faiz oranlarının yükselmesi gibi etkileri bulunuyor. Bu etkiler, ekonomiyi yavaşlatarak resesyon riskini artırabilir.